Maçı Sinyor'un plansız planıyla kaybettik. Forvetten adam çıkarıp, 20 dakika sonra bir başka forveti oyuna sokmak gibi bir şey söz konusu oldu ki saon durumda 2 uzunla kaldık ilerde. Nitekim karşıda hala 5 tane uzun ve çakı gibi defans oyuncusu var. Fizik gücümüzün eksikliğini gördük, İbrahim Üzülmez'in konsantrasyon eksikliğini de yaşadık, hissettik. İkinci yarının başından beri sol koridoru bir türlü dolduramayan İbrahim, golde de gereksiz ofsayt hamlesiyle teşekkürü hak etti. Tuncay'ın formsuzluğu da üst düzeydeydi. Herşeyden önce biz takım değildik. Tribünlerin ısrarları, araya -hoş olmadı bence- sık sık şehitlerin sokulması ve verecekleri gazdan medet umulmasına rağmen. Klasik gazete başlıklarına girmek istemezdim ama giriverdim bile. Terim-ders-Emre-ahlak-basın kısır döngüsünü bu maçta da yaşadık. Maçı kaybettik, özgüvenimizi de. Geçmiş olsun.
Basınımızın sevgili kalemleri olayı köşelerine şöyle taşımışlar;
Mehmet Demirkol: Lig'den Kötü Bir Takım (Milliyet)
Ömer Üründül: Hiçbir Şey Oynamadık (Sabah)
Turgay Şeren: Ceketini As Fatih (Akşam)
Erman Toroğlu: Uyuttular Bizi... (Hürriyet)
Ahmet Çakar: Utanın! (Sabah)
Mustafa Denizli: Son Değil... (Milliyet)
Necati Bilgiç: Toptan İstifa (Fotomaç)
Can Bartu: Daha Kötüsü Olamaz (Hürriyet)
Rıdvan Dilmen: Kötü Oynadık (Milliyet)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder