Çarşamba, Ekim 17

American Dreamz

Pele başlattı bu trendi, bizim Ertegünlerin Cosmos'una gitti. Sözde sonradan oluşma Amerikan ulusuna futbolu sevdirecek. Olur mu bu kadar çabuk mirim. Adamlar tüketim toplumu, önce şu futbolu tüketmeye hazır hale getir ki insanlar rahat kabullenebilsin. Neyse efendim ardından Avrupa'nın ünlüleri sırayla emekliliklerini geçirmek üzere gittiler Kuzey Amerika'ya. Kimler yok ki listede... Best, Müller, Matheus, Cruyff, Beckhanbauer ve daha niceleri. Bir türlü tutmadı maya. Amerikalılar futbolun küreselleşmesi ve kapitalist bir çehreye bürünmesi için dış dünyada var güçleriyle çalışırlarken kendi ülkelerinde ikonların ardına sığınarak yaz yağmurları estirdiler. Yılların "genç yeteneği" Adu'yu çıkardılar, tuttu biraz ama etki yine az. Bombayı patlattılar ve Beckham'ı LA Galaxy'e getirdiler. İşte size şov, işte para, alın izleyin. Çocuklarına harçlık vermekten başka görevleri olduğunu düşünmeyen zamane ebeveynleri misali. Beckham Hollywood'dan arta kalan zamanlarında oynuyor bu arada, belirtelim. Reklamdı, röportajdı, Victoria'ydı derken vakit çabuk geçiyor orada. Çekici yer vesselam.Olaylar böyle gelişirken bombayı Thierry Henry'den duyduk bugün. Resmen bitirdi kendini ama ne yaparsın. Laf ağızdan çıkmış bir kere: "I want to play in the US, and I love NY" Eller havaya, tempo. Sırada Figo'nun adı var. Göreceğiz. Bir de Hakan Şükür'ü gönderdik mi tamamdır, kozmopolitanlığı tamamlama babında.

Hiç yorum yok: