Pazartesi, Kasım 16

Oyun derken?








Enke'nin cenaze töreninin yapıldığı anlarda, Antonio De Nigris kalbine yenik düştü, aynı günün akşamı futbol taraftarlarının doldurduğu Abdi İpekçi Spor Salonu'ndaki GSCC-FBUlker basketbol maçında parkelerde kan vardı... Ne oyun ama!

Çarşamba, Kasım 11

2016 Avrupa Şampiyonası senaryoları

Türkiye'nin göz diktiği sayısız uluslararası etkinliklerden sadece bir tanesi bu 2016 malumunuz. Ne Olimpiyatlar, ne Dünya Kupaları düzenledik sonuçta, bunu da alacağız diyerek var gücümüzle çalışıyoruz(!)

Neyse efendim olay şu ki, Avrupa Şampiyonaları'nda aynı şehirden 2'den fazla stadyuma izin verilmiyor. İstanbul'un hali hazırda 2 büyük stadyumu var organizasyona uygun. Olimpiyat Stadı ve Saracoğlu. Önümüzdeki yıl bir aksilik olmazsa bu listeye bir de Aslantepe Telekom Arena eklenecek.


İşte ne olacaksa ondan sonra olacak. Kadıköy'ün lokasyon itibariyle uzun soluklu bir aktivitede ciddi trafik ve yoğunluk sıkıntısı yaşayacağı malum. Avrupa yakasındaki stadların lokasyonları itibariyle böyle bir ihtimal daha uzak görünüyor. Yani bu şu demek; Fenerbahçe'yi ''diğerleri''nden bir basamak yukarıya çıkaran endüstriyel başarısının temelindeki yapı olan ve Galatasaray'ın sportif başarılarının önünde konumlandırılan Saracoğlu Stadyumu, Galatasaray'ın Aslantepe'sine bayrağı devredecek. O tarihe kadar Fenerbahçe tarafından Avrupa'da bir kupa alınamazsa da, Galatasaray zihinlerde Fenerbahçe'nin önüne geçmiş olacak. Bu esnada Beşiktaş'ın hala başkanlık seçimleriyle meşgul olacağını düşünerek onlara değinmemeyi seçiyorum.

Konuyu tekrar genişletelim, 2016 için İstanbul'da bolluk varken diğer şehirlerde ne var? Kadir Has Stadı var evet, bir de projeler var. Türk futbolunun ilerleme eğrisiyle benzerlik gösteren projeler. Belli aralıklarla ortaya çıkan, ballandıra ballandıra anlatılan, senenin yarısından fazlasında aktif olan meşhur projeler. 2016'ya kadar bu projelerin de uygulamaya konması gerekiyor sayın yetkililer(!) Yoksa istediğimizle kalacağız yine, yeni, yeniden.

The spirit of Highbury

Eski stadı bırakıp yenisine geçmek hep sancılıdır, son dönemde özellikle de İngiliz kulüplerinin hızlandırdığı bu dönüşüm futbolun ruhu ile çelişki içerisinde olsa da, artık iyiden iyiye başarıya endekslenmiş oyunun gelirleri artırma yaklaşımı doğrultusunda kaçınılmaz. Endüstriyel futbola bulaşmış kulüplerin ya yeni bir stadyumları var, ya da ceplerinde hazır bekleyen projeleri. Türkiye'de de büyük kulüplerin bu daire içinde yer aldıklarını hatırlayalım.

Endüstriyel futbol ve gerçek futbolun ruhu karşı karşıyadır ya hani, birbirlerini yemek isterler. Endüstriyel kısmın temsilcisi Nike harika bir çalım atıp futbolun ruhunu alıvermiş içine. İrite etmeden ve tarihe saygılarını sunarak.

1913-2006 arası Highbury efsanesine katkıda bulunan oyuncu ve menajerleri dev bir posterde toplamış ve Emirates'in köklerini unutmaması için de stad girişinde özel bir yere konumlandırılmış. Beşiktaş'ın 100. yıl formasındaki gibi bir vefa olarak da düşünmek mümkün.

Posterde toplam 482 oyuncu ve 14 menajer var. Fotoğrafı bulunamayan 4 oyuncu için kulüp resmi talepte bulunmuş ve taraftarlarından yardım istiyor. Böylece taraftar direk işin içine çekilmiş oluyor. Siyah-beyazdan Arsenal kırmızısına doğru bir renk açılımı eşliğinde Highbury ruhunun hikayesi bu videoda sizlerle..

Pazartesi, Kasım 9

Gerland Spor Tesisleri

5-5'lik maç üzerine fazla konuşulmaz tabi, adamlar ne var ne yok konuşmuşlar sahada zira. Halı sahaları eleştiren zihniyete buradan selam ederim, gerçek futbol gitgide halı sahaya yaklaşıyor, mutluluğumun farkında mısınız?