Cumartesi, Eylül 22

Zoltan Gera'nın sarı kartı ve ilahi adalet

Fatih Terim'in Macaristan maçının ardından Brezilya'ya fark atan teknik direktör edalarıyla verdiği o malum "ders"i şahsen ben unutmadım. Çoğu futbolseverin de unutmadığını biliyorum. Futbolun ne kadar da enteresan bir oyun olduğu bir kez daha önümüze serildi o maçta. 60. dakikaya kadar ecel terleri döken, istifayı düşünen, iddialı konuşmalarının altında ezilen Fatih Terim ve avanesi Gera'nın haksız kırmızısının ardından buğday ambarındaki aç tavuk misali açtılar ağızlarını, yumdular gözlerini. Allah ne verdiyse.Herşey bir kart ile oldu halbuki. İskoç hakemin gösterdiği manasız kırmızı kart. Adalet, Türk Milli takımının 10 kişi kalmasının ve Gera'nın penaltı golüyle takımını 1-0 öne geçirmesinin gerekliliğini söylerdi. Ancak adaletin sahadaki temsilcisi yanıldı.

UEFA'dan gecikmeli de olsa özür mahiyetinde bir açıklama geldi dün. Terim'in kafasına da balyoz gibi inmiş olmasını dilediğim bir açıklama. Gera'nın gördüğü ikinci sarı kart iptal edildi. Elden gelse penaltıyı da verecekler ya neyse, yırttık.

* Bu arada sormadan edemiyorum, 2. sarı kartı görüp de oyundan çıkmayan -haksız yere 1 kişi fazla oynayan takımın oyuncusu- yüzünden maç tekrar ediliyorsa, haksız yere 1 kişi eksik oynamak zorunda kalan takımın maçının da tekrar edilmesi gerekmiyor mu? Erman Hoca'm, söz sende.

Hiç yorum yok: