1 haftadır ekranlarda Ülker'in TFF sponsorluğuna ilişkin çektiği reklam dönüyor. Oyuncuların imzaları değerliydi şimdiye kadar, reklam filminde taraftarın, vatandaşın, sokaktaki adamın imzası değer kazanmış. Duygusallık yumağı. Final sahnesinde de İnönü açıklarında imzalı topun 4 oyuncuya teslimi var. Oyuncularda biraz daha duygu olsaymış reklam kuşağının hepten göz yaşartanı olacakmış bu film ama olsun, böyle de güzel. Reklamı Grey'in çektiğine pek inanasım gelmese de gerçek buymuş. Cola Turka konkurunu kazandılar bunlar 2 sene kadar önce, bir adım ileriye götürdüklerini sanmıyorum markayı. Deli bütçelerle çektiler birkaç film, sütun santim bazında markayı yürütmüşlerdir o ayrı. Ağustos sonlarında çıkan plaj reklamıyla da yaz mevsimini zamanında (!) değerlendiler sağolsunlar. Vodafone reklamlarında pixies'in where is my mind'ını apartarak kullanmalarından beri objektif bakamıyorum gerçi ben bu grey camiasına ama bu reklam biraz değiştirebilecek gibi fikirlerimi.Eskilerden bi Tadelle reklamı vardı, Fatih Terim'in hala masum olduğu dönemden. ''Hey arkadaş, sağol!'' demişti ufaklığa. O reklamı bir daha izledim konuyu toparlayayım diye, baktım ki milliler tam kadro. Şimdi o kadroyu bir arada oynatmak neredeyse yarım milyon dolar. Aslan payı da Terim'in olur tabi.
Milli takım reklamları, milli dava reklamları iki eksende dolanıyor. Duygusallık ve coşku. İkisini bir arada harmanlayıp her iki noktadan da izleyiciyi yakalayan bir reklama rastlayamadım. Avea'nın, Pepsi'nin, Coca Cola'nın, THY'nin farklı zamanlarda hazırlattığı reklamlar vardı. Hepsi esti, geçti. Bir Tadelle'ninki kalmış bende, birazcık da THY'nin 2002 Dünya Kupası öncesi çektiği uğurlama reklamı. Gerisi mevsim rüzgarları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder