Efsane kelimesinin ritme dönüşmüş hali. You will never walk alone. O adamların ağzından birebir İstanbul'daki o tarihi finalde dinledim ilk kez. Tüyler diken diken tabi. Şarkıda duygu var, hırs var, Heysel var, Hillsbrough var, Gerrard var, İngiliz asaleti var, holiganlık var, ne ararsan. Aralarında da Fowler var, Shankly var.Şarkının geçmişine bir bakarsak hafifçe; 1945'te Carousel adlı müzikal için yazılmış bu kilise ilahisi, (öyleymiş) Garry & The Pacemakers tarafından popüler müzikle bezenip sunulmuş 60'larda. Anfield'da -adettir- maçlardan önce en iyi 10 parça çalınır. The Pacemakers'ın bu düzenlemesi de listelerde zirveye doğru tırmanırken, 1963'ün kasımında 7. sıradan Liverpool taraftarlarının huzuruna çıkmayı başarmış. Kop'un kalbine hitap eden şarkı listelerde hızla ilerlerken stadda da popülaritesi iyice artmış. Ve halvet anı. Takım sahaya çıkarken hoparlörlerde listelerin bir numarasının melodileri var; You will never walk alone. Mükemmel bir uyum...
Gerisi de malum. Efsane büyüyerek sürüyor.Efsaneye eşlik eden tribünler;
Scotland: Celtic
England: Ipswich Town
Bulgaria: CSKA Sofia
Austria: Rapid Vienna
Croatia: Dinamo Zagreb
Netherlands: Feyenoord, VVV, FC Twente
Germany: FC Bayern München, VfB Stuttgart, Borussia Dortmund, Schalke 04, Werder Bremen, FC St. Pauli, Alemannia Aachen, Mainz 05, Kaiserslautern, Borussia Mönchengladbach and Dynamo Dresden (milli marş statüsünde)
Japan: F.C. Tokyo
Sweden: Helsingborgs IF
Italy: Genoa, Hellas Verona, AC Milan
Belgium: Club Brugge, Royal Antwerp, Sint-Truiden and KV Mechelen
United States: North Texas Mean Green football
Serbia: FK Partizan Belgrade Pink Floyd'un Fearless şarkısında da rastlamak mümkün buna. Arkadan yükselen uğultu. Orijinalinden, Kop'tan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder