Pazar, Kasım 4

Derbiden arta kalanlar

Fenerbahçe tartışması bol Beşiktaş derbisini 2-1 kazandı. Sonuç budur. Analizlere maçın öncesinden, taraftarlardan, takımların durumlarından başlamak lazım. Maçtan yaklaşık 2 saat evvel Beşiktaş tribünleri yerlerini almışlardı. Her zamanki yüksek sesleriyle ortalığı inletme çabaları her seferinde stad hoparlörüne takıldı. Migros tribünü de onlara eşlik etti ve erkenden yerlerini alan kale arkacılar Beşiktaşlı tribünleri yalnız bırakmayacaklarını gösterdiler. Ortamın alevlendiği anlarda ateş düşürücü mahiyetindeki 10. yıl marşı ise iki taraf tarafından da dinlenmedi bile. İlerleyen dakikalar için fikir de vermiş oldu hani. Hakem İsmet Arzuman'ın olumsuz imajı da maç öncesinin bir başka polemiği. Herşeye rağmen sahaya çıktı, maçını yönetti.Nobre'nin ve Yozgatlı'nın kadroda olmaması, Rüştü'nün de Hakan'ın ardında kalması dolayısıyla Yıldırım Demirören'in intikam yeminleri saha içinde tutmadı. Tümerin 20 dakikalık da olsa attığı slalomlar Aziz Bey'in intikamına dönüşüverdi nitekim.
Ve maç bildik atmosferde başladı. İstiklal Marşı'nın saygıyla dinlenmesi her ne kadar bizleri şaşırtsa da sevindidi de. Ve maç başladı. Delgado belki de ilk kez bu kadar "10 numara" oynadı bu ülke topraklarında. Bobo'ya maçın başında verdiği arapas ve ardından gelen gol ders niteliğindeydi. Beşiktaş önde başladı maça böylelikle.Sonrasında biz katı defans ve berbat bir futbol izlemeyi düşünürken Ertuğrul Hoca "joga bonito"yu seçip bizleri şaşırttı. İlk yarının ortalarında Daum zamanından kalma bir gol attı Fenerbahçe Köşe vuruşundan gelen topu arka direkte Deivid filelere gönderdi. *Maçtan sonra Deivid'e yine aynı soruyu sordular; Geçen sezon çok eleştirildin, bu sezon hebele, hübele. Yeter be kardeşim dedi adam.

İlk yarıda saha dışında da goller vardı. Belli qaralıklarla Fenerbahçeli taraftarlar kafaları kırmızıya boyanmış vaziyette Maraton tribünün önünde resmi geçitte bulundular. Demek rakip taraftarı koruyan fileler ev sahibini koruyamıyor....
İkinci ilk yarıdan biraz daha sert başladı. Fenerbahçe galibiyete uzanmaya çalışırken Beşiktaş kontralarla gol bulmaya çalıştı. Carlos'un serbest vuruşlarının en yalanı bile rakibi korkutuyor. Nitekim barajdan dönen top döndü dolaştı gol oldu. Semih sarı karta mal olan golünü attı. Toplamda 4 gol, 4 asiste ulaşmış bu arada. Tebrik etmek lazım. Fenerbahçe golden sonra yavaşladı ya da Beşiktaş "ya ölüm, ya İstiklal" şiarını benimsedi ki akın akın gelmeye başladılar. Bobo çok net bir pozisyonu harcadı bu esnada. Uzatma dakikalarının sonunda da Higuian'in kafa topu filelere gitti. Nasıl bir sevinç, nasıl bir heyecan, nasıl bir coşku. Üstelik orta saha çizgisine koşmayan yan hakemin önünde seviniyorlar. Be adamlar hiç mi dikkatinizi çekmedi, o adam orada durup duruyor. Olşayı açıklamak Volkan'a düşmüş olacak ki sus deyip durdu sağa sola. Genç adam, heyecana geldi.Neyse efendim, maç bu sorunlu pozisyonun es geçilmesiyle 2-1 tamamlandı. Fenerbahçe kazandı. Maçtan sonra enteresan bir olayla karşılaşmadık malesef. Hep bildik şeyler. Sinan Engin başkandan aldığı talimatla takımı çekiyormuş. Bu resti çok kolay görürler Sinan Paşa, biraz daha düzgün sallayalım lütfen. Ertuğrul Hoca ise daha naif, daha temiz bir açıklama yaptı. İleriye yönelik konuştu. Tribünler yandı yine, Sokaklar curcunaya döndü. Saha içi ufak ufak karıştı. Hakemin üzerine yüründü. Bitti, gitti.*Burak ve İbrahim Üzülmez tribünlerden ciddi ciddi etkilendi, Burak hocası tarafından kenara alındı, İbo da bir başka hoca tarafından atılacaktı, yırttı.
*Carlos her şeyiyle güven abidesi. Takımı bir çıta yükselttiği çok net görülüyor.
*Appiah ikinci devreye anca hazır olur, Deniz Barış'ı arattı performansıyla.
*Delgado sonunda forma numarasının hakkını verdi ama mağlubiyeti engelleyemedi.
*Gökhan Zan'ın fiziğiyle ters orantılı dayanıklılığı insanı kahrediyor. Mehter Takımı gibi. 2 sakat 1 düzgün.
*Fenerbahçe tribünleri 70'ten sonra ancak toparlayabildi kendini, ve hep bir ağızdan aynı şeyi söylemeye başladılar.
*Beşiktaş tribününün maçı seyrettiğini düşünmüyorum, sustukları anlarda rakip tribünlere eğik atış çalıştılar.
*Hakem kötüydü, iki takım adına da yanlış kararlar verdi. Son dakikadaki pozisyonda ise talihsizdi.*İbrahim Üzülmez hakemin düdüğünü duyduğunu söyledi ancak duymayan arkadaşları kaleye doğru gittiler ve sevindirik oldular, maç sonrası demeçlerde de bunu gördük resmen. Düdüğü duymayanlar ateş püskürdü, diğerleri daha bir süt liman.
*İbrahim Üzülmez'in tribüne ettiği küfürleri de gençliğine vermek lazım!
*Batuhan oyuna girince tribünden maçı izleyen Fenerbahçe PAF takımı oyuncuları derin bir iç çektiler. Onlarda 91 doğumlularmış meğer Batu gibi.
*Yan hakem bir ara yere düşünce gergin ortamın kahkahaya boğulması da enteresanfı doğrusu.
...
İşte böyle. Bir maçı daha geride bıraktık. Bu maçta kaybedilen efor hafta içi Anfield hüsranı olarak dönmez umarım.

Hiç yorum yok: