Pazar, Ağustos 24

Turkcell Süper Lig'in açılış maçı

Başladı, hasret sona erdi vesaire vesaire. Sami Yen'de başladığı için mecburen oradaydık dün. Güzel futbol, eğlence bekledik ama garip bir maç oldu şahsım adına.Sıcaklardan mıdır, ölü toprağından mıdır herkesin üzerinde bir garip rehavet vardı dün. Denizlispor yatmaya gelmiş, 3 kişiyle hücum etse -oh ilerde çoğaldık- diyecek kadar bezgin bir halde. Forvetteki siyahi oyuncuları dışında hayat yok, biraz da mecburen oyundan çıkan İsmail, sol bek Olgun ve yediği 4 gole rağmen kaleci Cenk. Galatasaray cephesi ise yine 4 gole rağmen daha vahim. Aykut kalede güven vermiyor, sağ kanat ise Sabri-Hasan ikilisiyle ölmüş durumda. Hasan'ın topu ayağında gevelemeden attığı ilk topun gol olması güzel bir ironi. Her ne kadar kime attığından -yine- bihaber olsa da. Sabri ise daha vahim, tam olarak nerede ne oynadığının bilincinde gibi görünmüyor. Servet fazlaca sorumluluk üstleniyor, arkada kalan Meira'nın tüm ustalığına rağmen ağır olması büyük bir maçta ciddi sorunlar oluşturabilir. Teknik-taktik yazılar standardın fazla dışına çıkmaz, ben biraz oyun dışındaki oyuna değinmek istiyorum.**Yıllardır Türkiye tribünlerinde maç izlerim, ilk kez bir saygı duruşunda saygıyı hissettim. Hasan Doğan'ın anısına olduğu için ya da ligin ilk maçı olduğu ve nefret stadlarda henüz yeşermediği için.
**Yeni açık tribünün alt tarafında hiç kimsenin olmaması o kısmın ne kadar rezil olduğunun da kanıtı aslında. Sıfır görüntüye 50 YTL vermek insan işi değil.
**Devre arasında sahaya yuvarlana yuvarlana giren engelli vatandaşı görünce duygusallıkla realizm arasında gidip geldi herhalde herkes, keza güvenlik görevlisi de. Arda duruma el koydu, hem güvenliği, hem de vatandaşı sakinleştirip herkesin gönlünü aldı.
**Aynı Arda'nın saha içinde yaklaşık 15 dakika atleti dışarıda vaziyette oynaması ise kendi adına kötü işaret. Yeteneğe ihanet böyle böyle başlar. Hakemin uyarısının ardından hafifçe formasını düzeltip neredeyse yine aynı kılıkla devam etmesi ise tezimi destekliyor. Süper oyuncusun Arda, formanın-içliğinin dışarıda olması seni daha iyi yapmıyor.
**Galatasaray kulübesi oyuna direk etki etmekten aciz, saha içindekiler insiyatifi fazlasıyla kullanıyorlar, neler getirir göreceğiz.
**Hakemlerin formaları dışında değişen bir şeyleri yok, despot, yanlarına yaklaşılmayan, senkronize olamayan 3+1 insan. Keşke oyunu güzelleştirmek için de uğraşsalar.

Hiç yorum yok: