Perşembe, Ağustos 28

"Tek kimlik Fenerbahçe"

Bu akşamki maçlardan önce başlayanı ile ilgili çok fazla söyleyebileceğim şey yok ancak Skibbe vermediği güveni iyice alaşağı etmiş gibi duruyor. Boğazın Anadolu tarafında ise yeniden cl'ye kalma coşkusu var. Tribünlerde korkulan olmadı, siz-biz kavgasını ertelediler, bu maça kenetlendiler.Pankart oldukça manidar, 4 tribünde de 2'şerden toplam 8 tane asıldı, keşke inanabilsek altının da dolu olduğuna. Velhasıl Fenerbahçe aldı yürüdü, 3. torbadan devler liginde. Hayırlı olsun.
Maçtan detaylar;
*Partizan taraftarlarını daha fazla bekliyordum, oyunun hiç bir bölümünde etkili olamadılar stadda. Tamamının çıplak olması da kar etmedi.
*Kazım-Uğur ikilisi ne hikmetse soru işaretleri olmadan oynayamıyorlar. İstikrarları sıfır, olmadık yerde olmadık hareketlerle rakiplerini ekarte edebilen bu ikili dü yolda yere düşebilecek kadar aciz ve sakar da olabiliyorlar.
*Partizanlılar Yasin'in üzerine oynasalar kara geçeceklerdi belki ama olmadı, Lugano ile onu birbirine arıştırdılar anlaşılan.*Maçın bitimiyle birlikte stadda yankılanan "Disco Disco Partizani" nameleri yüzeysel de olsa fena değildi. Bu performansı bir önceki hafta ASY'de bekledik ama gelmedi.
*3. önelemenin ilk ayağında ASY'de devre arasında GS maçı izlettirildi az sayıdaki TV'den, Fenerbahçe ise oralı olmadı hiç, GS maçını es geçti.
*Maldonadu tribünleri böldü, kimi bağrına bastı adamı, kimi de eskisi gibi deyip geçti, benim kanaatim, oyunu toparlayan adamdı.
*Gökhan Gönül hala iyileşememiş, yaz mevsimini revirde geçirdi ama yetmedi demek ki.

1 yorum:

Beercholic dedi ki...

en keyifliside deplasman tribünü yanında, maç sonunda orta parmaklarla beraber bu şarkıyı söylemek ve sırpların surat ifadesini izlemekti..