Çarşamba, Eylül 10

Under 21 aka. "Ümit"ler

Gruplarından liderlikle çıktı Ümitler. 8 maçta 19 puan aldılar. Son maçta -dün- Ermenistan'ı 4-0'la geçtiler. İlk maçta alınan talihsiz mağlubiyetten olsa gerek fazla asıldı gençler. Gerçi ilk maçın atmosferini görenler ve Fatih Terim'in Şili maçına kurban ettiği gençleri bilenler olaya farklı yaklaşıyorlar ya neyse, buranın konusu değil. aceto'nun 3 büyüklerden kurulu u-21 düzeni ile ilgili geçmişe dönük yorumları vardı, oradan hareketle şimdi nasıllar diye bir göz attım..u 21'ler yukarıda da belirttiğimiz gibi, gruplarını lider bitirip çıktılar bir üste. Hoş son maçı kaybetseler yine çıkacaklardı, Çekler'e sürpriz yapan Ukraynalılar sayesinde. u 21'lerin kadrosunda takımlar üstü bir oluşum göze çarpıyor. Neredeyse aynı takımdan iki oyuncu yok denilebilir. Hami Mandıralı önderliğinde gidiyorlar. Ankaraspor, Beşiktaş (4), Bursaspor, Denizlispor, Excelsior, Fenerbahçe (2), Galatasaray (3), Gaziantep, Gençlerbirliği, Hacettepe, Hansa Rostock, Kayserispor (2), Manisaspor (2), Ankaragücü, Trabzonspor (2)Dağılım bu şekilde. Kadroya İngiltere'den, Almanya'dan, Hollanda'dan ve tabi Anadolu'dan katılacak bol miktarda da oyuncu var. Bu oyuncuların kaçı u 21 liginde, kaçı üst ligde diye sorunca bazı farklar gün yüzüne çıkıyor. Arjantin'in olimpiyat madalyası alan ümit takımını Paraguay karşısında a takım olarak görmekten bahsediyorum aslında. Bu oyuncuların kaçı bu seviyede? Düzenli olarak kulüplerinin A takımında oynayanların sayısı 1 elin parmaklarına varmıyor. Sağlam back-up statüsündekilerle sayı 10'u anca buluyor. Yani eldeki kadronun yarıdan fazlası kulübe insanı. Messi sakatlanınca düşüşe geçen bir Barcelona'dır anlatmak istediğim aynı zamanda.

Oyuncuların vaziyeti bu şekildeyken, milli forma altında kulüp kimliklerini unutuyorlar. Bu uzaktan bakınca güzel, tek renk altında toplanmak falan ancak kim olduklarını da unuttuklarında işler değişiyor. Batuhan'ın Antalya'da kaçırdığı küstah penaltısı mesela iyi bir örnektir buna. Keza bu grup elemelerinde Lichtenstein karşısında alınan 3-2'lik galibiyet de galibiyet olduğuna bakılmadan bu kategoriye pekala girer. Burada şunu da eklemek lazım ki, grupta yediğimiz 6 golün 4'ünü son iki takımdan yedik.Sonuç itibariyle bizim ülkede yetişen topçuların fiziksel yetersizliklere rağmen fiziksel sorunları pek fazla olmuyor. Aslolan mental olarak onları hazırlayabilmek. Belki 9 senedir istikrarlı bir şekilde dibe ilerleyen Emre, şimdi Barca'nın Altın Ayakkabı adayı olurdu.

1 yorum:

YK dedi ki...

Bizim futbolcularımız gencken yetenekli oluyorlar; ancak daha sonra kendilerini geliştirmedikleri için emre gibi dibe vuruyorlar ya da ibrahim akın gibi o patlamayı hic yapamıyorlar.
Her sene U-15'den U-21'e kadar bir çok başarı kazanıyoruz ama sonrası yok...Çoğu sıradan olup çıkıyor.
Bence bunun bi sebebi de hocalar. Onlara yol gösteremiyor..

http://papaboubadiop.blogspot.com/2008/09/mit-milli-takm.html