Pazartesi, Eylül 28

Sol Campbell anlatıyor!

Blogspot başlık satırına bir de grafik ekleme özelliği koysalar, Milliyet tadında haberler giresim var aslında tıpkı bu haberde olduğu gibi. Bir flaş yapıştırmak, bir soru işareti eklemek, sonrasında bir mikrofon, özel açıklamalar falan..

Neyse, biz realiteye dönelim. Malum Sol Campbell adlı sert çocuk sezona Notts County'de başladı, 1 maç oynadıktan sonra koyverdi gitti. Kendisinden nefret edenlerin sayısını artırmakla kaldı sadece. Notts County İngiltere'nin en köklü kulüplerinden birisi olmasına rağmen alt liglerde. Reel sıralamaya göre İngiltere'nin 4. liginde yer alıyor teknik adamlık koltuğunda Sven-Goran'ın bulunduğu bu Nottingham kulübü. Campbell'ın oraya gidişi olay doğal olarak ancak oradan ayrılışının da bu kadar olay olması manidar oldu işte.

Sol takımda 29 gün kaldı ve ayrıldı sonrasında. Ayrılığın ardından bir süre ses çıkmadı taraflardan, sonrasında Mr. Campbell resmi açıklamalarda bulundu newsoftheworld'e, birkaç pasaj dinleyelim: "I knew I would be the club's first big signing but was told I would be the first of many. Names like Roberto Carlos and Benjani were mentioned. But nothing materialised. And you know when people have money because things happen quickly. The only thing I'm guilty of is taking people at their word."

Bu kulübün ilk büyük oyuncusu olduğumun farkındayım. (küstah) Carlos ve Benjani'nin de adları geçti takımla ilgili, onlar da gelecekti aslında. (Biri City'de, diğeri Fener'de, gelmedi onlar Sol, sorun sende, iki lafa mı kandın, paraya mı açık ol) Olayı paraya bağlamış bir şekilde arkadaşımız yine de, para kapıları açıyor hesabı yürümüş gitmiş. Son kertede de yine küstahlık var, sözümü utamadım, suçluyum hesabı. Bir bırak git demezler mi adama? Geçmişinde Tottenham'lıları yüzüstü bıraktığın zamana dönmez mi insanlar, tutmadığın sözleri çarpmazlar mı yüzüne?

Futbolunu oynadın ne güzel, yaş olmuş 35, arkanda güzel anılar bırakıp gidemiyorsun demek ki. Bir takım hırslar bitiriyor insanı. Son dönem yerli veteranlarda da var bu sorun, Galatasaray'ın yıldızlarının akıbetleri bir günde çizildi hep mesela, Fenerbahçe'nin hiç olmadı veteran yıldızları, onların gönül bağı çok daha evvelden koptu. Yaşı gelen, formdan düşen oyuncu ya ısrarla devam dedi, kovuldu, ya erkenden gitti, dağıldı. Tamam dostum buraya kadar diyemedi kimse.. Gereksiz zamanda gereksiz duygusallıklar, olmadık yerde olmadık hatalar.. Hasan, Ergün, Arif, Hakan, Oğuz, Abdullah, Ogün.. Bu adamlar nasıl bıraktı futbolu sahi? Hatırlayan var mı?

Hiç yorum yok: