Çarşamba, Şubat 3

Leo'nun da bir hikayesi var!

Leonardo Franco.
La Liga'da yıllarını geçirmiş ve Arjantin Milli Takımı kadrosundan Türkiye'ye bonservisini de eline alarak gelmiş adam. Galatasaray'ın kalecisi..

Galatasaray Dergisi'nde bu ay röportajı var Leo'nun, konuşuyor, anlatıyor. Aile babası, file bekçisi, overrated-underrated kısmında ise yorumum yok. Belki Atletico'nun hep sorunlu olan savunması, belki Galatasaray'ın yine sorunlar yaşamış Zan-Servet savunması kimlerini eleştiriden uzaklaşmaya iter, bilemem, ona da yorumum yok.

Leo Franco;
20 Mayıs 1977. San Nicolas, Argentina. 1,88m. 79 kg.

Neyse; Leo Franco'nun istatistiklerine bakıyorum, öyle ya da böyle oynuyor adam. Kalede yerini alıyor. Yediği gol/Oynadığı maç oranı 1'in üzerinde hep. Biraz sonra Antalyaspor maçı başlıyor Galatasaray'ın. Ziraat Türkiye Kupası Çeyrek Final ilk maçı. Kalede Ufuk Ceylan var. Rüştü'yü kesip, Barcelona'ya öyle ya da böyle Valdes'i hediye eden Rijkaard'ın bu hamlesini aynı şekilde değerlendiriyor herkes. Göreceğiz. 1986 doğumlu Ufuk, Volkan'ın rekabetsiz ortamda haddinden fazla yükselen özgüvenini ideal seviyeye indirip tehdit oluşturur belki de.

Evet, Leo'nun bir hikayesi var ancak ben anlatamadım. Belki bugün o hikayenin sonuç bölümü yazılmaya başlanmıştır, daha çok bununla ilgileniyorum. Belki ileride Supernatural'da Sam Winchester'a benzeyen adam diyerek anarım kendisini, kim bilir. Haydi herkesin şansı bol olsun, yalnız adamlığa mahkum kalecilerin en çok buna ihtiyacı var. Bu oynanan oyunun acıması yok çünkü..

Hiç yorum yok: