2002-2003 sozunu Şampiyonlar ligi çeyrek finalinde iki ülkenin ekol takımları karşı karşıya geldiler. 8 Nisan'da Madrid'de oynanan ilk maçı 3-1 kazanan Real deplasmana korkusuz gitse de Old Trafford'un neresi olduğunu bilen oyunculardan kuruluydu. Manchester ekibine 2-3 farklı galibiyetler turu getirecekti ve durum kritikti. İlk maçta harikalar yaratan Raul'ü fazlasıyla ciddiye alan ve öve öve bitiremeyen
Ferguson'un atladığı bir şey vardı; Ronaldo.
23 Nisan akşamı Collina'nın ilk düdüğüyle bu büyük maç başladı. Real'in atacağı erken bir gol umutları darmadağın edecek, ManU'nun atacağı ise maça heyecan getirecekti, en azından hesaplar böyleydi.
*Dakikalar 12'yi gösterirken Old Trafford'u sessizliğe gömecek gol geldi Ronaldo'nun ayağından. Real ceza alanında başlayan organize atak Zidane'ın ellerinde yoğruldu ve ileriye doğru koşu yapan Ronaldo'nun önüne bir arapası olarak uzatıldı, sağ çaprazdan Barthez'in kapattığı köşeye giden top ağlarla buluşmuştu.
*Moralleri altüst olması beklenen Manchesterlı oyuncular devrenin sonlarında klasik bir Ruud golüyle eşitliği sağladıklarında soyunma odasında geçecek diyaloglar fazlasıyla önem kazanmış ve ikinci yarı için taktik savaş beklentileri artmıştı.
*Real ikinci yarıya hızlı başladı, topun girmemek için direndiği ve bir o kanattan bir bu kanattan Barthez'i darmadağın ettiği atağın sonunda organizasyonuna şapka çıkarılacak Real takımı Carlos'un pasında yine Ronaldo'yla golü bulmuş ve United'ı bir kez daha dağıtmıştı.
*Bu golden sadece 2 dakika sonra gelişen United atağında Real ceza sahasını karıştıran topun Helguera tarafından enteresan bir topuk hareketiyle Casillas'ın yanından filelere yollanması skoru yeniden eşitlemiş ve umutları yeşertmişti. Ronaldo yine işbaşına geçmeliydi bir nevi.*59. dakika oynanırken sahneye yine Ronaldo çıktı. Sarı Brezilya formasıyla süzülür gibi ceza sahası önlerine doğru getirdiği topu bilek hareketleriyle biraz daha süsleyip sağ ayağıyla Barthez'in uzanamayacağı yerden ağlara gönderirken Fransa 98'in de intikamını alıyordu sanki. Yeşeren umutlar bir kez daha Ronaldo'ya takıldı.
Yüzünde yaramaz çocuğu andıran gülümseme, rahat bir koşu ve yukarı aşağı yalpalayan başparmak. Evet, Ronaldo yine gol atmış.
Maçın 67. dakikasında Real kulübesine ecel terleri döktürecek Ronaldo-Solari değişikliği futbola ihanetti ve adalet buna karşı koymalıydı ve öyle de oldu.
*Son çeyrekte sahneye Beckham çıkmış ve kendine has frikiklerinden birisini filelerle buluşturarak skoru 3-3'e taşımıştı.
*82. dakika oynanırken Real savunması bir büyük hata daha yaparak emektar kaptan Hierro'nun Beckham'ın önüne yuvarladığı topu sadece izlemekle yetindi. Skor 4-3 olmuştu, Ronaldo yoktu ve Real'in yapabileceği tek şey savunmaydı.
Zor da olsa sonraki dakikalarda gol yemedi Real takımı ama tedirginliklerini de feci şekilde hissettirdiler. Maçı 67 dakikalık Ronaldo ile bitirip turu geçtiler.
Futbolseverler için de bir şölen daha son bulmuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder